Öğretmenlikte Kariyer Basamakları Nelerdir?
Eğitim, çerçeve tanımıyla; bireyin yaşantıları yoluyla kasıtlı ve istendik yönde davranış değiştirme sürecidir. Toplumun kültürünü kuşaktan kuşağa aktaran ve sürekli yenileyen eğitimdir.
Eğitim sistemlerinin temel hedefi, donanımlı insan yetiştirmek ve ülkedeki bireylere vatandaşlık eğitimini vermektir. Bu konuda her ülke farklı sisteme sahiptir. Bu sistem oluşturulurken -temel hedefler etrafında- toplumun sahip olduğu felsefe, bireylerin ilgileri, ihtiyaçları ve kazandırılmak istenen davranışlar gibi birçok ölçüt merkeze alınmaktadır.
Toplumun her alanında etkin olan eğitim ve öğretim, ülkenin sürekli geliştirilmesi gereken alanıdır. İstendik davranışları kazandırabilmede, kuşkusuz en önemli görev de öğretmenlere düşmektedir. Çünkü öğretmen, ülkenin geleceğidir. Bugün toplumun bütün bireylerini yetiştiren, onlara farklı nitelikler kazandıran öğretmenlerdir.
Bir ülkenin eğitim felsefesi ne kadar birey merkezli olur ve modern çağa göre hazırlanırsa süreç sonundaki ürünler de o kadar başarılı olmaktadır. Eğitimin bireysel, toplumsal (sosyal), siyasi, ekonomik, ve örtük işlevleri vardır.
Ülkemizde öğretmenlik bölümünü okuyup ya da lisans sonrası formasyon eğitimini alarak devlet veya özel kurumlarda görev yapan birçok öğretmen vardır. Öğretmenlik mesleğine sahip olup görevini aktif olarak yapmak isteyen eğitimcilerin geçmeleri gereken farklı ölçütler ve belirleyici sınavlar bulunmaktadır. Öğretmenlik görevi süreci içinde de kariyerinde yükselmek isteyen öğretmenlerin belli aşamalardan geçmeleri gerekmektedir.
Kariyer kavramı, kişinin iş hayatındaki olumlu yönde tutum, davranış ve sorumlukları sayesinde yaşanan mesleki hareketlilik olarak tanımlanır. Bu dikey hareketlilik her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde kaliteyi yükseltmek ve gelişimin sürekliliğini sağlamak amacıyla bir takım düzenlemeler yapmaktadır. Amaç, öğretmenlik mesleğini kariyer mesleği haline getirmek gibi görünse de aslında öğretmenin sistemdeki verimliliğini arttırmak ve öğretmeni sürekli araştırma ve incelemeye yönelterek kendini yenilemesini sağlamaktır.
Öğretmenlikte Kariyer Basamakları Nelerdir?
2005 yılında Resmi Gazetede yayımlanan ‘Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’ ile öğretmenlik mesleği üç basamağa ayrılmıştır. Bunlar; öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak belirlenmiştir. Yönetmelikte kariyeri gerekli yeterlikler kazanılarak ilerlemek şeklinde tanımlayan MEB bu yeterlikleri şu şekilde belirlemiştir;
• Uzman olduğu alanda ya da eğitim bilimleri alanında yüksek lisans eğitimlerini tamamlayanlar, belirlenen kariyer basamaklarını geçmek için yapılacak sınavdan muaf tutularak uzman öğretmen kariyer basamağına,
• Doktora eğitimini tamamlayan öğretmenler ise başöğretmen kariyer basamağına alınmaktadır.
• Lisansüstü eğitimi yapmamış ancak görevinde yedi yılı tamamlamış kadrolu öğretmen için sınava girme hakkı tanınmıştır.
• Sınavdan geçip uzman öğretmenliğe yükselen öğretmenlerin sınav puanlarıyla birlikte, mesleki alanda yaptığı sosyal-kültürel çalışmalar, aldığı ödül ve cezalar, kıdem, sicil ve teftiş puanları hesaplanarak yönetmelikte belirlenen kadro sayısına göre başöğretmen kariyer basamağına alınmaktadır.
Öğretmenlik kariyerinde yükselmeyi sağlayan bu ölçütler, sonrasında unvan ve ücret farkına yol açtığından bazı eleştirileri beraberinde getirmiştir. Şöyle ki;
• Bu ölçütler öğretmenler arasında yarışa/rekabete yol açabilir,
• Mesleki dayanışmayı zedeleyebilir,
• Öğretmenler arasında güven problemi oluşturabilir,
• Bu sürecin unvan ve ücret yarışına dönüşmesi halinde eğitim ve öğrenci zarar görebilir.
• Öğretmenler arası hiyerarşiye yol açabilir ve gruplaşma meydana gelebilir.
Yapılan eleştiriler sonucu katılımcılarının öğretmenlerden oluştuğu çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalar neticesinde, yayımlanan yönetmeliğin eksikleri zararları ve uygulanabilirliği tespit edilmiştir.
Eğitimin gelişmesi ve sürekli bir yenilik içinde olması hedeflenerek hazırlanan bu kariyer basamaklarının olumlu sonuçlarının yanında, olumsuz sonuçları da mevcuttur. Bu yüzden, eğitimin her an yenilik içinde olması gerektiği gibi eğitim yönetmeliklerinin de -yapılan analizler ve edinilen deneyimlerin doğrultusunda- sürekli değişim ve gelişim içinde olması gerekmektedir. Bu yönde yapılan/yapılacak olan iyileştirmeler eğitim sistemimizi tekdüzelikten kurtaracaktır.
Yorum Yaz