Dijital Ayak İzi Nedir? Nasıl Azaltılır?
Günlük yaşamın vazgeçilmezlerinden olan internetle bağımız koparılamayacak bir noktaya geldi. Alışverişten sosyalleşmeye, iş hayatından eğlenceye kadar pek çok alanda internet elimiz ayağımız olmuş durumda. Ama pek çok kişi tüm bu bağlantıların, ardında dijital bir iz bıraktığının farkında değil.
Dijital ayak izi, internet bağlantısı kuran tüm kullanıcıların çevrimiçi ortamlarda bıraktıkları izlerdir. Herhangi bir bilgi aramak için girdiğiniz Google, ne yaptığını merak ettiğiniz arkadaşınıza baktığınız sosyal medya hesapları, çevrimiçi ortamlardan alışveriş yaparken paylaştığınız bilgiler, mailler ya da akıllı telefonunuza uygulama indirirken verdiğiniz izinlerin tümü dijital ayak izini kapsamaktadır.
Dijital ayak izinin aktif ve pasif olmak üzere iki türü vardır: İnsanların istemeden bıraktıkları veriler pasif dijital ayak izidir. Örneğin, arama motorlarının kişinin arama geçmişini kaydetmesi bu tip bir ayak izidir. Bireylerin isteyerek oluşturdukları bloglar, bilgi, fotoğraf, konum gibi verilerin paylaşıldığı sosyal medya ortamları, uygulama yüklerken istenen izinlerin onaylanması vb. bilinçli bir şekilde verilmiş olan izinlerden oluşan veriler Aktif dijital ayak izlerini meydana getirmektedir. Dijital ayak izi küçümsenecek bir konu değildir. Eğer bu veriler bilinçsizce karşı tarafa servis edilirse, kötü niyetli şahıslarca ya da yazılımlar tarafından ele geçirilip farklı amaçlar için kullanılabilir.
Dijital ayak izimiz nasıl kullanılır?
Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde paylaşılan dijital ayak izlerinin kullanıldığı ilk yer reklamlardır. Sizin de satın almak istediğiniz bir ürünü arama motoruna yazdığınız ve bir süre sonra sosyal medyanızda sürekli o ürünün reklamının çıktığını gördüğünüz olmuştur. Bu izler sayesinde arama motorlarında kaydedilen bilgiler aktif olduğunuz diğer mecralarda karşınıza reklam olarak dönebiliyor. Bu reklamların tamamını engellemekse şu an için mümkün değil.
Bazı sitelerde ya da e-ticaret uygulamalarında çok fazla kişisel bilgi paylaşılmaktadır. Adresler, kimlik ve kredi kartı bilgileri, telefon vs. Bu, dijital ayak izlerine ait veriler dolandırıcıların ele geçebilir ve farklı siber suçlar için kullanılabilir. Bu tip sitelere üye olurken verdiğiniz izinlerin ne olduğunu dikkatle incelemeniz gerekiyor. Telefonlara indirilen uygulamalar için de bu durum geçerli. Konum, telefon ve mikrofon erişimi gibi absürt izinler isteyen uygulamalara dikkat etmek ve uygulamanın detaylarını araştırmak, güvenilirse bu tip bilgileri vermek gerekiyor.
Bunun yanında son dönemde artış gösteren sosyal medyada fotoğraf ve video paylaşımına da dikkat edilmelidir. Çünkü siz ne kadar sildiğinizi düşünseniz de bu veriler bir arşivde saklı kalır. Bu medyalara zararlı yazılımların ulaşılması ile verileriniz hiç istemediğiniz yerlerde paylaşılabilir ya da adınıza onlarca sahte hesap açılarak farklı paylaşımlar yapılabilir. Ayrıca dijital mecralarda ve bilhassa güvenirliği yüksek olmayan ortamlarda gerçekleştirilen sohbetler de dolandırıcılar tarafından kullanılarak farklı siber suçlar için kullanılabilir.
Dijital ayak izimizi azaltmak için neler yapabiliriz?
Günümüzde dijital ayak izini yok etmek için yaban hayatı yaşamak ve hayattan kopmak gerek. Ama alacağınız bazı önlemler sayesinde bu izi azaltabilirsiniz. Şimdi Dijital ayak izimizi azaltmak için neler yapabiliriz bunlara bakalım.
Sosyal Medyada Gizlilik Ayarı
Sosyal yaşamımızın önemli bir parçası olan sosyal medya ortamlarını ilk açtığınız ayarlarla kullanmayın. Hesabınızı herkese açık yapmayın. Bunun için ayarlardan gizliliğinizi sadece takipçilerinize açabilirsiniz. Bu sayede paylaşımlarınızı bir nebze de olsa güvende tutabilirsiniz.
Üyeliklerde bilgi kontrolü
Üyelik gerektiren siteler sizden pek çok özel bilgi isteyecektir. Doğum tarihi, adres, telefon vb. Bu yüzden sizin için önemli olmayan ya da az kullandığınız hesapları silmeniz ya da verdiğiniz izinlere göz atarak gereksiz izinleri kaldırmanız çok önemlidir.
Hesap şifrelerinin kontrolü
Üyelik gerektiren sitelerde ya da sosyal medya hesaplarınızda aynı şifreyi kullanmayın. Mümkünse iki faktörlü doğrulama özelliğini kullanın ve hesaplarınıza doğum yılı, 1234, 2022 gibi çözülmesi çok basit şifreler koymayın. Ayrıca şifrelerinizi üç ya da altı ay gibi belli periyotlarda değiştirmeyi de unutmayın.
E-bülten üyeliklerinin kontrolü
Zararlı yazılımlar en çok e-posta şeklinde gelmektedir. Bu yüzden e-posta adresinizi sadece güvenilir kurumlara verdiğimizden emin olun.
Yorum Yaz