Başarınızın Önündeki Engel: Kaygı Bozukluğu 

Bir süredir ismi çok duyulan anksiyete yani kaygı bozukluğu, fark edilmese de pek çok bireyin başarısının önündeki engellerden biri. Kaygı düzeyini normalleştirerek hedeflerinize daha sağlam adımlarla ilerleyebilirsiniz. 

Kaygı, bireyin yaşamında meydana gelen olaylar sonrasında ortaya çıkan çok normal bir duygudur. Kişisel, ailesel ya da maddi problemler kişiyi strese sokabilir. Kaygıya sebep olan stres sonucunda bireyde meydana gelen gerilme, titreme ya da çarpıntı gayet normaldir. Ama bu duyguların fazlası kişiyi fiziksel ve psikolojik olarak yıpratabilir. İşte, anksiyete olarak da bilinen kaygı bozukluğu kişinin yaşamını etkileyen bir rahatsızlıktır. 

Kaygı bozukluğuna sahip bireylerin olayları çok fazla abarttıkları görülmektedir. Sürekli korku ve panik halinde olan bu kişiler başlarına çok kötü şeylerin geleceğini ve bunların hiç geçmeyeceğini düşünürler ve bu şekilde devamlı bir stres altındadırlar. 

Kaygı bozuklukları bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan bir rahatsızlıktır. Kişilerin normal yaşam tarzlarını olumsuz bir şekilde etkileyen bu rahatsızlık başarıyı da olumsuz olarak etkilemektedir.  Özellikle ergenlik çağında çok önemli sınavlarla muhatap olan gençlerin stres kontrolünü iyi yapamamaları ve gelecek kaygılarının aşırı olması sebebi ile başarıları düşmektedir. 

Bireyde kaygı bozukluğu olduğunu gösteren davranışlar şunlardır: 

- Sürekli devam eden panik olma ve huzursuzluk durumu 

- Gereksiz gerginlik 

- Fazlalaşan titreme 

- Kalp ritmi ve nefes alıp vermenin hızlanması 

- Odaklanma sorunu 

- Sürekli, etkilenilen olayın düşünülmesi 

- Artan baş dönmesi durumları 

- Durum, kişi ya da mekandan kaçma isteği 

Kaygı Seviyenizi Nasıl Azaltabilirsiniz? 

Kaygı seviyenizle alakalı bir sorun yaşadığınızı düşünüyorsanız çok vakit kaybetmeden bir uzmana görünmelisiniz. Ama eğer kaygı düzeyiniz henüz sizi rahatsız edecek seviyede değilse yapacağınız bazı çalışmalarla bu seviyeyi kontrol altına alabilirsiniz. Kaygı seviyenizi kontrol altına almak için bahsedeceğimiz önerileri uygulayabilirsiniz: 

An’da yaşayın

Kaygı, geleceği ilgilendiren konularda meydana geldiği için An’da yaşamak ve sürekli ne olacağını düşünmemek sizi rahatlatabilir. Çünkü gelecek için tasarladığınız ya da endişelendiğiniz pek çok şeyin içinde bulunduğunuz zamanla alakası yoktur. Gelecek hakkında duyulan aşırı kaygı şimdiki zamanınızı da mahvetmektedir.  

Mantık dışına çıkmayın

Kaygı bozukluğu olan kişiler genel olarak olaylardaki en kötü senaryoya odaklanırlar. Bundan kurtulmak için gerçekçi olmalısınız. Korkularınızı tekrardan gözden geçirmeli, endişelerinizi gerçekçi önermelerle uzaklaştırmalı ve mantık dışına çıkmamalısınız. 

Nefes egzersizi yapın

Kaygı seviyenizin normalden fazla olduğunu düşündüğünüzde derin nefes almak işe yarayacaktır. Sakin ve derin nefes alıp vermeler vücudunuzu ve zihninize belli bir ritme sokacak ve size zaman kazandıracaktır. Özellikle diyafram nefes egzersizleri sayesinde sakinleşmeniz daha hızlı olacaktır. 

Değişiklik yapın

Bulunulan ortamı değiştirmek kaygı kontrolünde önemlidir. Çünkü içinde bulunulan ortam kaygınızı beslemekte ve artırmaktadır. Bu yüzden hemen o ortamdan ayrılmak, yürümek gibi farklı bir etkinlik yaparak dikkatinizi dağıtabilir ve kaygınızı normal seviyelere çekebilirsiniz. 

Şekerden kaçının

Yapılan araştırmalara göre aşırı şeker tüketimi endişeli duyguları daha da kötüleştirmektedir. Bu yüzden stresiniz arttığı için şekere yönelmek yerine su ya da protein gibi daha faydalı gıdalara ulaşmalısınız. 

Kendinizi güldürecek bir şeyler yapın

Gülmenin insan psikolojisi için faydalı olduğu pek çok araştırmada ortaya çıkmıştır. Bu yüzden stresli durumlarda sizi güldürecek bir şeyler izlemek kaygı seviyenizi azaltmak adına güzel bir adım olacaktır. Böylece içinde bulunduğunuz ortamdaki kara bulutlar da dağılmış olacaktır. 

Kaygı, insanı tetikleyen, güçlendiren çok özel bir duygudur. Başarıya giden yolda dozajında kaygı duymak önemlidir. Ama bu duygunun fazlası her zaman hedeflerinizin önünde engel olacaktır. Karacaoğlan derki: “Bin kaygı bir borç ödemez” yani kaygıları kenara bırakıp gerçekçi bir yaklaşımla hedeflerinize yönelmenizin tam zamanı.